İnsanoğlu yaradılışından beri en ilkel şartlarda bile olsa asgari ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yaşadığı yerin daha güzel olmasına itina göstermiş ve özellikle duvarların süslenmesine büyük özen göstermiştir. İlkel toplumlarda duvarlara yapılan resimler mağara duvarlarında bugünlere kadar gelebilmiş daha sonra tapınak duvarları, değişik yörelere göre çini, fresk veya duvar tabloları, bize duvarlara insanın ne denli önem verdiğini göstermektedir. Günümüzde duvar süslemesi veya daha modern tabiriyle duvar dekorasyonu, tüm iç dekorasyon içinde diğer birimlerle birlikte bir bütün halinde düşünülerek önemini korumaktadır.

Yağlı boyanın odalara soğuk ve donuk bir hava vermesi dolayısıyla bu tür duvar kaplaması artık yavaş yavaş ülkemizde de terk edilmekte veya diğer duvar kaplama çeşitleriyle birlikte kullanılmaktadır. Tabii ki bunda son 10 sene içinde açılan ithalat kapıları dolayısı ile ülkemize giren değişik duvar kaplama alternatiflerinin ev sahiplerine sunulabilmesi imkânı büyük rol oynamıştır.

Sözü geçen dönemden evvel, yağlı boya, rakipsiz tek bir güzel duvar örten bir malzemeydi. Ne yazıktır ki birçok dekoratör ve mimarlar kendilerine sunulan bu yeni alternatiflere çekingenlikle bakmakta ve yağlı boyanın uzun süren ve batıda uzun zamandır terk edilen hakimiyetinden kurtulamamışlardır.